Sendika
üyesi olmalarının ardından işten çıkartılan 35 işçi,
TOGO
Ayakkabı Fabrikası önünde direnmeye devam ediyor.
Orta
Doğu Teknik Üniversitesi’nin karşısında bulunan, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na 3 km uzaklıkta olan Togo Ayakkabı
Fabrikası’nda çalışan ancak sendikalı olmalarının ardından
işten çıkartılan işçiler, sendikalı olarak işlerine geri
dönmek istiyor. 55 işçiden 35’inin insanca yaşayabilecek bir
ücret talebiyle Deri İş’e üye olmasının ardından işveren de
karşı ataklara başladı. İlk önce 9 işçiyi işten çıkartan
iş veren daha sonra bu 9 kişiye 26 kişi daha ekledi. İşçilerin
işten çıkartılmasıyla da direniş başlamış oldu.
27 Nisan’da 9 işçiyle başlayan ve bugün 35 işçiyle devam eden
27 Nisan’da 9 işçiyle başlayan ve bugün 35 işçiyle devam eden
fabrika önündeki direniş bugün (10 Mayıs) 14. gününe girdi.
Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, Togo işçilerinin tek talebinin insanca koşullarda çalışmak ve emeğinin karşılığını alabilmek olduğunu söyledi.İşverenin işçileri işten çıkartarak sendikadan kurtula bileceğiniz zannettiğini söyleyen Servi sözlerine şu şekilde devam etti: “Togo patron bizi tanımak istiyorsa
Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, Togo işçilerinin tek talebinin insanca koşullarda çalışmak ve emeğinin karşılığını alabilmek olduğunu söyledi.İşverenin işçileri işten çıkartarak sendikadan kurtula bileceğiniz zannettiğini söyleyen Servi sözlerine şu şekilde devam etti: “Togo patron bizi tanımak istiyorsa
414 gündür direnen Kampana
Deri işçisine ,
282 gündür direnen Savranoğlu Deri
işçisine ,
352 gündür tek başına direniş göstermiş
olan DESA işçisi Emine Aslan’a bakmalıdır” dedi.
Fabrika
kapanırsa mağaza önündeler
Togo patronunun fabrikayı kapatmakla işçileri tehdit ettiğini söyleyen Servi fabrikanın kapanması durumunda direnişlerini mağazaların önüne taşıyacaklarını söyledi. Atılan işçilerin bir an önce işe sendikal haklarıyla beraber iadesini isteyen Selvi, bunun yapılmaması durumunda mücadelelerinin daha fazla büyüyeceğini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
Yapılan açıklamanın ardından direnişte olan işçilerle ve sendikacılarla bugüne kadar fabrikada yaşadıklarını, taleplerini ve direnişlerini konuştuk. İşçilerin ağzından Togo direnişi:
Abdullah ÇELİK: 7 yıldır Togo’da çalıştım. Çalıştığım süre boyunca her yıl 20 – 30 lira gibi zamlar yapılıyordu. “Fabrikanın borcu var” denilerek bize çok düşük zamlar yapılıyordu. En son Şubat ayında 30 lira zam yaptılar. Yapılan zammın ardından yönetimle konuştuk ve bu paranın yetmediğini belirtik. Bunun üzerine patron sudan mazeretler üreterek bize daha fazla para vermek istemediğini belirtti. En son “başınızın çaresine bakın” diyince patron bizde gizli gizli sendikayla görüşmeye başladık. Bizde başımızın çaresine bakmak için sendikaya üye olduk. Bu süreci gizli işlettik çünkü patronun bu işi onaylayanları işten çıkartacağını biliyorduk. Çalışan 55 işçiden çoğunluğu sağlayana kadar sendikalı olduğumuzun duyulmasını istemedik. 35 üyemizin olmasının ardından patron sendikal faaliyetimizi duydu ve bu işin öncüsü 9 arkadaşımızı işten çıkarttı. Bizi bölemeyeceklerini anlayınca geriye kalan 26 kişiyi de işten çıkarttılar. Bunların ardından bizde burada direnişimizi başlattık ve çok da güzel ilerliyor. Her yerden destek var. ODTÜ’den olsun Hacettepe’den olsun üniversiteliler ziyaretimizi geliyor ve bize moral veriyorlar. Bizler bu mücadelenin sonucunda kazanacağımıza inanıyoruz. Daha iyi bir ortamda sendikalı olarak geri işe başlayacağımızı biliyoruz.
Togo patronunun fabrikayı kapatmakla işçileri tehdit ettiğini söyleyen Servi fabrikanın kapanması durumunda direnişlerini mağazaların önüne taşıyacaklarını söyledi. Atılan işçilerin bir an önce işe sendikal haklarıyla beraber iadesini isteyen Selvi, bunun yapılmaması durumunda mücadelelerinin daha fazla büyüyeceğini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
Yapılan açıklamanın ardından direnişte olan işçilerle ve sendikacılarla bugüne kadar fabrikada yaşadıklarını, taleplerini ve direnişlerini konuştuk. İşçilerin ağzından Togo direnişi:
Abdullah ÇELİK: 7 yıldır Togo’da çalıştım. Çalıştığım süre boyunca her yıl 20 – 30 lira gibi zamlar yapılıyordu. “Fabrikanın borcu var” denilerek bize çok düşük zamlar yapılıyordu. En son Şubat ayında 30 lira zam yaptılar. Yapılan zammın ardından yönetimle konuştuk ve bu paranın yetmediğini belirtik. Bunun üzerine patron sudan mazeretler üreterek bize daha fazla para vermek istemediğini belirtti. En son “başınızın çaresine bakın” diyince patron bizde gizli gizli sendikayla görüşmeye başladık. Bizde başımızın çaresine bakmak için sendikaya üye olduk. Bu süreci gizli işlettik çünkü patronun bu işi onaylayanları işten çıkartacağını biliyorduk. Çalışan 55 işçiden çoğunluğu sağlayana kadar sendikalı olduğumuzun duyulmasını istemedik. 35 üyemizin olmasının ardından patron sendikal faaliyetimizi duydu ve bu işin öncüsü 9 arkadaşımızı işten çıkarttı. Bizi bölemeyeceklerini anlayınca geriye kalan 26 kişiyi de işten çıkarttılar. Bunların ardından bizde burada direnişimizi başlattık ve çok da güzel ilerliyor. Her yerden destek var. ODTÜ’den olsun Hacettepe’den olsun üniversiteliler ziyaretimizi geliyor ve bize moral veriyorlar. Bizler bu mücadelenin sonucunda kazanacağımıza inanıyoruz. Daha iyi bir ortamda sendikalı olarak geri işe başlayacağımızı biliyoruz.
Cengiz
Karagöz:
27
yıl boyunca burada çalıştım. Yıllarca yaşam standartlarımızın
düşük olduğunu söyledik patronlarımıza ama onlar bizlerine
sürekli yüzlerini döndü. En son yapılan zammın ardından artık
haklarımız için örgütlenmemiz gerektiğinin farkına vardık.
Ardından örgütlenmeye başladık ve yetki belgesi almak için
bakanlığa baş vurduk. Oradan gelecek cevabı bekledik. Bize cevap
gelene kadar patronlarımız ben dahil 9 arkadaşımı işten
çıkarttılar. Daha sonrada diğerlerini. Biz anayasal hakkımız
olan sendikamızla birlikte burada çalışmak istedik ama patronumuz
buna müsaade etmedi. Bizleri de işten çıkarttıktan sonra kayıt
dışı işçi çalıştırmaya başladı fabrikada. Çoğu da emekli
insanlar bunlar. Bu konuyla ilgili biz bakanlığa şikayette
bulunduk ama şu ana kadar bir netice alamadık. Biz mücadele
etmekte kararlıyız. Bu kayıt dışı çalıştırmanın hesabını
bize Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’da verecek. Bizim
burada şubemiz olmadığı için daha net bir eylem takvimi
belirleyemedik. Genel başkanımız daha yeni geldi aramıza. Onula
birlikte yapmamız gereken her şeyi yapacağız. Gerekirse TOGO’nun
Ankara’da bulunan 7 mağazasının önüne gideceğiz ve yasal
haklarımız doğrultusunda eylemler yapacağız. Yaşam
standartlarımız yükselene kadar biz mücadele edeceğiz. Kendileri
yağ, bal yiyorsa biz onları istemedik ama bizimde ekmeğimizin
üzerine sürebileceğimiz bir şeylerimiz olsun istedik.
Çocuklarımızı okutmak, güzel bir gelecek vermek istedi ama
patron buna izin vermedi. Ben 980 lira maaş alıyordum şimdiden
sonra milyarlar verse sendikam olmadığı sürece istemiyorum.
Semiha Yılmaz :15 yıldır TOGO Ayakkabı firmasında çalışıyorum. Çalışan tek kadın işçi bendim ve bende şuanda arkadaşlarımla birlikte direnişteyim. Zam istememizle birlikte başlayan süreçte bize kapı önü gösterildi. Bu süreçte bir arkadaşımız sendikayı buldu. Bizlerde sendikayla görüşmeye başladık. Musa başkanımız Ankara’ya gelerek bize süreci anlattı ve direniş için “Siz varsanız biz de varız” dedi. Bizde bu konuda kararlı olduğumuzu söyledik ve direnişimize başladık. Gittikçe aldığımız paranın değeri öldü ve bizde ister istemez daha fazla ücret talep etmek zorunda kaldık. Burada 27 yıldır çalışan arkadaşımız var ve aldığı para en fazla 900 liradır. Bundan dolayı direnmeye başladık ve patronumuz bizleri işten çıkarttı. Ama biz kararlıyız ve burada direnerek sendikamızla birlikte işimize geri döneceğiz.
İNSANCA ÇALIŞMAK
İNSANCA YAŞAMAK İÇİN
ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE !..
ÖRGÜTLÜ BİR İŞÇİ SINIFINI HİÇ BİR KUVVET YENEMEZ !..