22 Şubat 2013 Cuma

TOGO Ayakkabı Direnişi


TOGO Ayakkabı Direnişi  Fabrika Kapandığı İçin Sonlandırıldı

Ankara'da Togo Ayakkabı firmasında sendikalı oldukları için işten çıkarılan 35 üyemizin 28 Nisan'dan 19 Eylül'e kadar 145 gün süren direnişi Togo Ayakkabı'nın fabrikasını kapatması ve makinelerini satması sebebiyle 19 Eylül Çarşamba günü saat 12'de fabrika önünde Deri İş Genel Başkanı Musa Servi ve Genel Teşkilat ve Eğitim Sekreteri Hasan Uluşan ile sendikaların ve emekten yana kurumların katıldığı kitlesel bir basın açıklamasıyla bitirildi.
Servi, Togo Ayakkabı patronlarını sendikalı işçiyle çalışmamak için fabrikayı kapatıp fason üretime geçmeleri sebebiyle protesto ettiğimizi, Togo Ayakkabı firmasında mücadelemizin süreceğini, Bakanlıktan yetki belgesinin alınması ve işçilerin işe iade davalarının takip edileceğini ve şayet Togo Ayakkabı üretime yeniden başlarsa direnişin devam edeceğini açıkladı.

TOGO Ayakkabı Direnişi Fabrika Kapandığı İçin Sonlandırıldı
Ankara'da Togo Ayakkabı firmasında sendikalı oldukları için işten çıkarılan 35 üyemizin 28 Nisan'dan 19 Eylül'e kadar 145 gün süren direnişi Togo Ayakkabı'nın fabrikasını kapatması ve makinelerini satması sebebiyle 19 Eylül Çarşamba günü saat 12'de fabrika önünde Deri İş Genel Başkanı Musa Servi ve Genel Teşkilat ve Eğitim Sekreteri Hasan Uluşan ile sendikaların ve emekten yana kurumların katıldığı kitlesel bir basın açıklamasıyla bitirildi.
Servi, Togo Ayakkabı patronlarını sendikalı işçiyle çalışmamak için fabrikayı kapatıp fason üretime geçmeleri sebebiyle protesto ettiğimizi, Togo Ayakkabı firmasında mücadelemizin süreceğini, Bakanlıktan yetki belgesinin alınması ve işçilerin işe iade davalarının takip edileceğini ve şayet Togo Ayakkabı üretime yeniden başlarsa direnişin devam edeceğini açıkladı.
Basın açıklamasına Sağlık İş Genel Başkanı Hasan Öztürk, Türk İş Ankara Bölge Temsilcisi, Yol İş, Petrol İş, TÜMTİS, Tez Koop İş, Koop İş, Tek Gıda İş Sendikaları ile EMEP, DDSB, ÖDP, UİDDER'in aralarında bulunduğu çok sayıda kurum katılarak destek verdi.
Eylemde Togo Ayakkabı işçileri direniş süresinde besteledikleri direniş türkülerini hepberaber okudular ve sık sık "Sendika yoksa üretim de yok", "Birlik-Mücadele-Zafer" sloganlarını attılar.

19 Şubat 2013 Salı

TARİHTEN ÜNLÜ AYAKKABICILAR

           
            Nikolay Çavuşesku (1918 - 1989)




1918 yılında doğdu. On bir yaşında ayakkabıcı çıraklığı yapmak üzere Bükreş’e geldi. Bir çok işçi hareketinde yer aldı.1936 ve 1940 yılları arasında bir müddet hapis yattı.Birçok işçi hareketine katıldı.Daha sonra komünist gençlik örgütüne katılarak anti faşist mücadelede aktif yer aldı.Romanya devlet başkanlığına kadar yükseldi. ABD nin kışkırtmalarıyla çıkarılan ayaklanmada  göstermelik bir yargılama sonucu  karısıyla birlikte 25 aralık 1989 da alelacele  kurşuna dizildiler.


18 Şubat 2013 Pazartesi

  • DERİ İŞÇİLERİ TİS E HAZIR

    TİS SÜRECİ TÜM SALDIRILARA KARŞI MÜCADELE DÖNEMİ OLACAK

    Erdem Geyik

    Deri-İş Sendikası’yla işverenler arasında 2 bin işçiyi ilgilendiren toplusözleşme görüşmeleri başladı. Sendikalı işçilerin yanı sıra bölgede çalışan sendikasız 100 bini aşkın işçinin de yakından takip ettiği sözleşme, yeni yasa nedeniyle Deri-İş’in toplusözleşme yetkisinin düşürülmek istendiği bir dönemde yürütülüyor. Bu nedenle Deri-İş, sözleşme sürecini sadece ekonomik ve sosyal hakların elde edildiği değil, aynı zamanda örgütlenme çalışmalarının da hızlanacağı bir dönem olarak görüyor.

    BİRLİK VE ÖRGÜTLENME

    Deri-İş Tuzla Şube Sekreteri Haydar Canpolat, son 10 yıldır hükümetin sürekli hakları gasbettiğini, deri patronlarının da bunu kendi lehlerine kullanmak istediğini dile getirdi. Sözleşmede kazanılmış haklardan taviz vermeyeceklerini dile getiren Canpolat; bu süreci sanayideki tüm işçilerin birleşmesi, fili mücadeleye katılması, sendikalarının tekstil alanında örgütlenmesi için değerlendireceklerini kaydetti.                 

    BARIŞ MÜCADELESİ

    Eğitimden sağlığa, ulaşımdan doğal gaza kadar temel tüketim ihtiyaçlarına yapılan zammın işçilerin hayatını olumsuz etkilediğini söyleyen Canpolat, bu zamlar için savaşın öne sürüldüğüne dikkat çekti. İçeride ve dışarıda süren savaşın işçileri olumsuz etkilediğini dile getiren Canpolat, işçilerin hak elde etmesi için barışı sağlaması gerektiğini vurguladı. Barış ve işçi hakları için ellerinden geleni yapacaklarını anlatan Canpolat şu çağrıda bulundu: “Başta Türk-İş             olmak üzere tüm konfederasyonlar sorumluluk alarak barışın örgütlenmesi için çaba harcamalı.”


    ÖRGÜTÜLÜ OLURSAK KAZANIRIZ

    Deri işçisi Hakan Özdemir, “Patron her zaman daha fazlasını istiyor. Hükümetin asgari ücrete verdiği zammı öne sürerek daha düşük sözleşme yapmak istiyor. Biz işçiler eğer örgütlü gücümüzü iyi kullanırsak bu süreçten başarılı çıkarız. Bunun için işyerinde birlik çok önemli. Sendikamızın öncülüğünde ekonomik taleplerimiz başta olmak üzere tüm sorunlara karşı bir şeyler yapacağız” diye konuştu.

    TALEPLER İÇİN ALANLARA ÇIKILACAK

    Deri İş sözleşmede 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün tam gün tatil edilmesi, Aşure gününün tatil edilmesi, var olan tüm hakların korunması ve kayıpları telafi edecek bir ücret artışı istiyor. 

    Bir yandan da fiili mücadeleyi yükseltmek isteyen Deri-İş, hükümetin hayata geçirdiği tüm hak gasplarına karşı alanlara çıkmayı planlıyor. Deri-İş’in çağrısıyla yapılacak bu eylemlerde sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması, taşeronlaşmanın yasaklanması, ücretlerin artırılması, gerçek demokrasi ve barışın sağlanması talepleri dile getirilecek.

    İYİ BİR SÖZLEŞME BARIŞLA OLUR

    Uyguner İşyeri Temsilcisi Erdem Yıldırım: Eğitime ve sağlığa ayrılan bütçeyle, savaşa ayrılan bütçe arasında çok büyük fark var. Açlık sınırının 2 bin liraya ulaştığı bir ülkede patronlar hükümetler savaşı bahane ederek hep işçilerden kestiler. Bu son süreç biz işçilere bir daha gösterdi ki tabanda birliği sağlamadan ilerleme şansımız yok. Sendikalar ve işçiler olarak en başta Kürt sorunu olmak üzere barış için sokağa çıkmalıyız.

    Sosyal haklarımız için nasıl eylem yapıyorsak halkların kardeşliği için bu savaşın son bulması için alanlara çıkmalı, Kürt kardeşlerimizin yanında olmalıyız. Bu noktada yol alırsak hem iyi sözleşmeler yaparız, hem de sınıf mücadelesi ilerler. İşçiler arasındaki bölünme de ortadan kalkar.

    VAR GÜCÜMÜZÜ ORTAYA KOYACAĞIZ

    Göryakınlar İşyeri Temsilcisi Mehmet Aydın: Deri işçileri iyi bir sözleşme için bu dönem de gereken mücadeleyi gösterecek. Sendikal barajlar, yetkinin düşürülmek istenmesi ise Deri-İş Sendikası’nı bitirme girişimleridir. Türk-İş her dönem olduğu gibi bu dönem de tarafını belirledi.

    Konfederasyonlar hem ülkenin, hem de işçilerin sorunlarını çözmek ve mücadeleyi büyütmek için hiçbir adım atmıyor. Deri-İş olarak yöneticileri, temsilcileri ve işçileriyle en kötü koşularda mücadele ederek sınıf mücadelesini yükselttik. Bu dönemde de fiili mücadelemizi sürdürerek kazanım elde etmek için var gücümüzü ortaya koyacağız.

    SALDIRILARA KARŞI MÜCADELE

    Deri işçisi Recep Calayır: İşçiler birçok meseleye sessiz kalıyor. Bunun nedeni bilinçsiz olmaları. Geçtiğimiz 2 yıla baktığımızda, işçiler acısından çok da iyi geçmedi. Mevcut haklarımızın birçoğu gasp edilerek elimizden alındı. Asgari ücretin biraz üstünde bir ücret ile yaşamımızı idame ettirmeye çalışıyoruz. Son çıkan Sendikalar ve Toplu İş İlişkileri Yasası da bizim gibi mücadele eden sendikaları yok etmek için çıkarıldı. Biz de sözleşme dönemini sadece ekonomik değil tüm haklarlarımıza yapılan saldırılara karşı mücadele verdiğimiz bir sürece dönüştürmeye çalışıyoruz.
                                                                                       (İstanbul/EVRENSEL