12 Haziran 2018 Salı

IŞIKKENTE SEÇİM ZİYARETİ

 
                                         

 
    İZBE BİR DÜKKÂNDA BABA KIZ ÇALIŞAN SAYACILAR   

ASILLARIN TALEPLERİ VEKİLLERE İLETİLDİ!


HDP li vekiller ve vekil adayları  Deri Tekstil ve Kundura İşçileri Derneği'ni ziyaret etti.


















İŞÇİLERİN TALEPLERİNİ MECLİSE TAŞIMAK
VEKİLLERİN GÖREVİDİR!

 Ayakkabı sektöründe çalışan yüz binlerce işçinin talepleridir!

Ayakkabı her insan için vazgeçilmez bir kullanım değerine sahiptir. 
Her sabah evinizden çıkmadan ayaklarınızı korumak için giydiğiniz ayakkabıları biz üretiyoruz. Bu güne kadar nasıl ve hangi koşullarda ürettiğimizi yaşadığımız sorunları merak edip sormadınız. Yine sormayacaksınız. Öyleyse biz anlatalım!

  • Ayakkabı sektöründe üretim yılın belli dönemlerinde, parça başı ve sezonluk olarak gerçekleşmektedir. Sezon bitince uzun işsizlik dönemleri yaşanmakta, çalışanlar bu işsizlik döneminde ücret almadığı için borçlanmakta kirasını ödeyemez, evini geçindirmekte zorlanır hale gelmektedir. Ayakkabı işçileri her yeni sezona borçlu, çaresiz ve rekabet gücünü yitirmiş olarak girmekte, bütün olumsuz koşulları istemeden kabullenmek zorunda kalmaktadır
  • Sabahın 8 inden gecenin 11 ine kadar uzun saatler havasız ışıksız atölyelerde, yorucu bir tempoyla, geleceğimizi tüketerek çalışmak zorunda kalıyoruz.
  • Ayakkabı üretiminde dünyanın birçok “gelişmiş” ülkesinde kullanımı yasak olan onlarca sağlığa zararlı kimyasal bilinçsizce ve hiçbir koruma önlemi alınmaksızın kullandırılıyor.
  • Bu zararlı kimyasallardan en çok da çok küçük yaştaki çocuk işçiler etkileniyor.
  • Depo olarak yapılan ışıksız, havasız bodrum katlarda bu yanıcı, harlayıcı ve kanserojen kimyasalları solumak ve bu tehlikeli ortamda can güvenliğimiz olmadan çalışmak zorunda bırakılıyoruz.
  • Çalışanların büyük çoğunluğunun sosyal güvencesi yok, olanlarınsa primlerini kendileri ödemek zorunda kalıyor. Sağlık hizmeti almak ve emeklilik hakkı ayakkabı işçileri için hayalden öteye gitmeyen bir gerçeklik durumundadır.
  • Bütün iktidarlar döneminde “gerçek anlamda” işçi sağlığı ve güvenli çalışma ortamını dikkate alan hiçbir denetim ve uygulama yapılmamış bu insan dışı koşullara göz yumulmuştur.
  • Ücretler uzun yıllardır insanca yaşam sürebilecek düzeyin çok altında seyretmektedir. Bu güne kadar yürütülen savaş politikalarının sonucunda ortaya çıkan göç olgusunun ( Daha çok Kürt illeri ve Suriye’den gelenlerin)  ortaya çıkardığı işgücü fazlası ücretlerin aşağıya çekilmesine ortam hazırlamış, ücretlerin artırılmasını istemek imkânsız hale gelmiştir.
  • Dünyadaki nitelikli iş gücünün giderek daha fazla değer kaybetmesi, işçi sınıfının örgütsüzlük düzeyi, bütün dünya işçilerini olduğu kadar, belki daha çok ayakkabı işçilerini derinden etkileyen ruhsal ve fiziksel tahribatı arttıran bir etki yaratmaktadır.
  • Ayakkabı işçilerinin giderek kötüleşen ekonomik koşulları nedeniyle aile ilişkileri olumsuz etkilemekte, boşanma oranları her geçen gün artmakta, çocuklar bu durumdan olumsuz etkilenmektedir.
  • Yaşanan ekonomik ve sosyal çöküntü davranışları olumsuz etkilemekte gelenekselleşmiş içki kullanımı yerine, kaçak içki, hap ve esrar gibi daha ucuz olan fiziksel olarak çok daha tahripkâr çeşitli uyuşturucuların kullanımının yaygınlaşmasına yol açmakta, ruhsal ve fiziksel tükenişi hızlandırmaktadır.
  • Yaşamdan ve gelecekten beklentisi en aza inmiş yüz binlerce ayakkabı işçisi zaman zaman olduğu gibi eylül 2017 ayaklanmasında olduğu gibi ülkenin birçok kentinde iş bırakıp sokaklara dökülerek uzun ve istikrarlı bir mücadele yerine öfkeyle beslenmiş patlamalı ve denetlenemez isyanı seçerek sesini duyurmak istemiş örgütlü olmaması nedeniyle iki hafta içinde kısmi kazanımlar olsa da ciddi, kalıcı bir kazanım olmadan şimdilik sönümlenmiştir.

Bizler! Kadın, erkek, çocuk, her yaştan ayakkabı işçileri!

Yok sayılanlar, Lanetliler, Görmezden gelinenler !                  

Hayatları çalınanlar!

Nasırlı ellerimizi yumruk yapıp gökyüzüne savuruyoruz ve haykırıyoruz!

Uzun, zorlu çalışma saatlerine, insanlık dışı sağlıksız çalışma koşullarına, düşük ücretlere, insan yerine konmamaya karşı sesimizi sokaklardan, emekçi vekiller aracılığıyla meclise, sokağa, her yere taşımak istiyoruz.

İNSANCA ÇALIŞMAK, İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ !

Vardık, Varız, Var olacağız!

"burjuvazi,
kavgaya davet etti bizi
davetleri kabulümüzdür!
biz nasıl bilirsek hep bir ağızdan gülmesini,
biliriz öylece yaşamasını ölmesini
hepimiz – birimiz için,

birimiz – hepimiz için."



                                             IŞIKKENT AYAKKABI İŞÇİLERİ

3 Haziran 2018 Pazar

SAYACI İSMAİL USTA




Seni düşünüyorum sayacı İsmail Usta,

Marşal emretti, açıldı gümrük kapıları,

sen dükkanın kapısını kapattın,

zarf, kaat sattın

Galatasaray da, postanenin orda.

Dilendin sonra,

sonra öldün veremden

ev halkıyla beraber.



NAZIM HİKMET- "TKP'M BENİM" ŞİİRİNDEN


Büyük ustaya saygıyla 3 Haziran 2018

şiirin tamamına ait video aşağıdaki adreste

https://izl.sn/10031309