Adana’da, Ayakkabı İşçileri
Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğinin 1. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi.


Adana’da zam talebiyle başladıkları
iş bırakma eylemi kazanımla sonuçlanan sayacılar, eylemle birlikte yeniden
gündeme gelen derneklerinin 1’inci Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Seyhan
Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezinde gerçekleşen Ayakkabı İşçileri
Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Genel Kurulunda, sağlanan birliğin daha ileri
taşınması gerektiğine vurgu yapıldı.
Saya işçilerinin de katıldığı
kongrede İstanbul, Antep, Konya, İzmir, Manisa, Bursa ve Antakya’da eyleme
geçen sayacılar da selamlandı.
‘BİZ
YOKSAK PATRONLAR DA YOK’
Dernek Başkanı Ömer Tahak, haklı bir mücadele başlattıklarını belirterek, “Bu mücadeleyi daha üst seviyelere çıkarmak için birlikteliğimizi bozmayalım” dedi. Artık haklarını dile getirecekleri bir platform olduğunu söyleyen Tahak, patronların artık kendilerini dikkate almaya başladığını ifade etti. Tahak, “Şunu anladılar ki biz yoksak onlar zaten yok. Biz varsak onlar var. Ama biz varsak da emeğimizin, hakkımızın hukukumuzun karşılığını alalım diyoruz. Bu derneği kurduk daha yapacak çok şeyimiz var. Derneğe daha fazla sahip çıkalım” dedi.
TÜMER: BU
MÜCADELE ÖRNEKTİR
İşçilerin çalışma şartlarını yerinde gördüğünü ifade eden Tümer, “İçeri girdiğimde aldığım kimyasalın kokusu hâlâ burnumda” dedi. İş güvenliği ve iş güvencesi olmadan çalışan sayacıların en umutsuz olunan noktada tam da arzu edilen bir örgütlülüğü hayata geçirdiğini ifade eden Tümer, “Burada mücadele eden işçi sınıfı ile birlikte olmanın onurunu yaşıyorum. Umarım bu mücadeleniz, iş güvencesiz çalışan diğer işçilere de örnek olur” diye konuştu.
‘SURİYELİLERLE
BİRLİĞİN SAĞLANMASI ÖNEMLİ’
İŞÇİ SENDİKA
28 Eylül 2017 13:13
‘Sayacılar grevinde en büyük
kazanımımız
işçinin
değerli olduğunu göstermiş olmaktır’
2017-10-02 19:20:58 Siyasi Haber - Röportaj: Şafak Kurtoğlu
Adana Ayakkabı İşçileri Derneği Başkanı Ömer Tahak: “Diğer arkadaşlara birlik ve beraberlik çağrısı yaptık, tüm
sayacı arkadaşlarla topyekün iş bırakma eylemi yaparsak taleplerimizi
gerçekleştirebileceğimizi düşündük. Arkadaşlarımız birbirine söyledi ve herkes
bu mücadeleye katıldı. Büyüyen direnişimizin adı ‘Grev’ oldu.”
‘Sayacılar grevinde en büyük kazanımımız işçinin değerli
olduğunu göstermiş olmaktır’
Adana'da saya işçileri, çalışma
koşulları ve ücretleri ile ilgili geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirdikleri
grevin ardından Ayakkabı İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni kurdular.
Dernek başkanı Ömer Tahak'la Adana'da saya işçilerinin iş bırakma eylemi ve
derneğin kuruluş sürecini konuştuk.
Ayakkabı işçileri neden greve gitti?
Ayakkabı işçilerinin sıkıntıları yeni
değil; 50-60 yıl öncesine uzanan sıkıntılarımız var. Bunların başında; ücret ve
çalışma koşulları gelmektedir. Saya işçilerinin haklarını savunmak için neler
yapabiliriz diye düşünürken işçiler arasında ‘Olmaz, edemezsiniz, yapamazsınız'
şeklinde düşünceler hakimdi. Önce 5 arkadaşla bir araya gelip grev fikrini
paylaştık. Öncelikli taleplerimizi konuştuk. 50 yıldır bu piyasada zam yok, çok
düşük fiyatlara çalışılıyor, yaptığımız ayakkabılar İtalya'ya, İspanya'ya ve
dünyaca ünlü birçok markaya gidiyor. Bu giden ayakkabılar 300-500 TL'ye
satılırken; emekçinin hakkına 2-3 TL gibi bir rakam düşüyor. Bu nedenlerle grev
yapma kararı aldık.
Grev nasıl gerçekleşti ve nasıl sonuçlandı?
Diğer arkadaşlara birlik ve
beraberlik çağrısı yaptık, tüm sayacı arkadaşlarla topyekün iş bırakma eylemi
yaparsak taleplerimizi gerçekleştirebileceğimizi düşündük. Fakat önümüzde bir
OHAL vardı. OHAL şartlarında grev veya lokavt yapamazdık. Olaylar spontane
gelişti. Arkadaşlarımız birbirine söyledi ve herkes bu mücadeleye katıldı.
Büyüyen direnişimizin adı “Grev” oldu. Sonrasında biz hep birlikte iş bıraktık.
Emniyetin yaptığı sayımlara göre meydanlara gelen kişi sayısı 800-850
civarındaydı. Bu sayı başlangıç sayımızdı, günler geçtikçe sayımız artıyordu.
Genel taleplerimiz konusunda bir avukatımız ile mali müşavirimiz ile
muhasebecimiz ve sanatkâr ustalarımız ile bir araya gelip bir şartname
hazırladık. Öncelikli talebimiz yüzde 25’lik bir zamdı. Görüşmeler için masaya
oturduğumuz firmalar, yüzde 25’lik zam yerine yüzde 21’lik bir zam vermeyi
fakat bu zammı yüzde 13 + yüzde 8 olacak şekilde vermeyi önerdiler. Bizler de
yüzde 8’lik zam dilimine opsiyon koymak şartıyla her sene en az yüzde 8 zam
yapılması koşulu ile ilgili bir madde koyduk ve bu madde kabul gördü. Bu haberi
grevde bulunan arkadaşlara davul ve zurna eşliğinde duyurduk ve eylemimizi
orada bitirdik. Bizim için bu büyük bir kazanım oldu, bizim nezdimizde devrim
niteliğinde bir kazanımdır.
‘Sayacılar grevinde en büyük kazanımımız işçinin değerli
olduğunu göstermiş olmaktır’
Grev sonrası yaşanan gelişmelerden
bahseder misiniz?
Bizim yaşadığımız bu olay
ayakkabıcılık sektöründe kanayan büyük bir yaraymış ki bizden sonra İstanbul
ayağa kalktı, İstanbul’un ardından Gaziantep başladı, ardından Konya ve
sonrasında İzmir'deki ayakkabı işçileri eyleme başlayarak zamlarını alıp kazanımlar
elde ettiler. Bizim bu sürecimizde Meclis’te bulunan milletvekilleri, sivil
toplum kuruluşları, sendika temsilcileri ve çeşitli parti yöneticileri birçok
defa ziyaretimizde bulundu. Bunların yanı sıra Adana'nın çeşitli mahallelerinde
ve ilçelerinde (Ceyhan ve Tufanbeyli) ve Osmaniye'de dağınık halde bulunan
sayacıları bir araya topladık. Derneğimizi sembolik de olsa bir kale yaptık.
Dernek ne zaman kuruldu?
Derneğimiz 2012 yılındaki grevimizden
sonra sayacı arkadaşlarımız tarafından kuruldu. Fakat dernek etkin olamadı.
Dernek sadece yasal olarak vardı, gerçekte pasifti. Biz 2017 yılında aktif hale
getirdik. Derneğimizin yönetimini, yazışmalarını ve tüzüğünü güncelledik.
Dernek ile birlikte kazanımlarınız neler oldu?
Derneğimiz ile birlikte her ne kadar
sembolik rakamlar ile zam aldık desek de bizim en büyük kazanımımız sanatçının,
zanaatkârın, emekçinin, bu sektörde çalışan işçilerin değerli olduğunu
göstermiş olmamızdır. Derneğimiz kuruldu, biz eylemlerimizi yaptık; sabahları
bize ‘günaydın’ demeyen, ‘nasılsın’ demeyen ‘şunu nasıl yaptınız’ demeyen
patron şimdi artık zanaatkâra, emekçiye değer vermeye başladı.
Derneğinizin amaçlarından bahseder misiniz?
Derneğimizin öncelikli amacı işçileri
ve zanaatkarları bir araya getirip toplu olarak çalışma koşullarını ve
ücretlerini düzeltmek. İlerleyen zamanlarda elimizden geldiğince ilimizdeki tüm
sayacı arkadaşlarımızın katılımı ile sempozyum, çalıştay adı altında bir araya
getirecek ve bilinçlendireceğiz.
Önümüzdeki döneme dair söylemek istediğiniz şeyler var mı?
Genel Kurul toplantımızı yaptığımız
zaman bunlarla ilgili konuştuğumuz her şeyi orada arkadaşlara anlattım ve
cümlemin sonunu şöyle bitirdim: “Rahmetli Deniz Gezmiş'in bir lafı vardı;
fabrikalar, tarlalar, siyasi iktidar ne zaman emekçinin olursa o zaman bu
mücadele bitecektir.” Ben de bu lafı oraya uyarladım, bunu arkadaşlara
söyledim. Ne zaman ki Adana piyasasındaki emekçinin, sanatçının ve zanaatkârın
bu haklı mücadelesi ne zaman onların memnun olacağı şekilde sonuçlanırsa o
zaman bu mücadele bitecek. Ondan sonra İstanbul'daki, Konya'daki arkadaşlar
için uğraşırız. Son olarak sözlerimi şu şekilde bitirmek istiyorum: “Güzel
günler göreceğiz arkadaşlar. Şairin dediği gibi motorları mavilikleri
süreceğiz…”